Bu kompleks organın nasıl ortaya çıktığının
açıklanamaması, evrim teorisinin mimarları kadar günümüz evrim
taraftarları için de büyük bir boşluktur. Darwinistler, komplekslikle
karşılaştıkları her yerde, bu büyük boşluğu tekrar tekrar yaşarlar.
Acaba yaşandığını iddia ettikleri evrimin milyonlarca yıllık hayali
süreci içinde, böyle bir komplekslik nasıl gelişmiş olabilir? Evrimciler
bu soruya cevap verecek hiçbir mantıklı senaryo üretemezler.

Bilimsel bulguların ortaya çıkardığı pek çok gerçek,
teoriyi çöküntüye uğratmaya yeterlidir. Ancak teoriyi temelinden yok
eden öyle bir gerçek vardır ki, Darwinistlerin açıklamasız kaldığı hemen
her konuyu kapsamaktadır: Bu, günümüzden yaklaşık 530 milyon yıl önce,
tüm yeryüzünde büyük bir ihtişam içinde sergilenen canlı çeşitliliği ve
kompleksliğidir. Evrimcilerin hakkında “gelişim senaryoları” üretmeye
çalıştıkları göz, evrimcilere göre daha “göze benzer” bir organın
olmaması gereken bir dönemde, tüm kompleksliği ile mevcuttur. Henüz tek
hücreli canlıların yaşamakta olduğu bir ortamda, birbirinden kompleks
canlılar, sözde atalarına dair hiçbir kalıntıya sahip olmadan, adeta
evrim teorisinin geçersizliğini ilan edercesine aniden var olmuşlardır.
Fosil kayıtları o kadar güçlüdür ve olay evrimciler
açısından o kadar dramatiktir ki, bilim adamları bu dönemi Kambriyen
Patlaması veya “Biyolojik Big Bang” olarak adlandırırlar. O dönemden bu
yana, bu canlıların “atası” olabilecek, Kambriyen öncesi döneme ait yeni
fosiller bulma arayışını sürdürmektedirler. Ancak çabalar sürekli
olarak tek bir gerçeği göstermektedir: Ani, kusursuz, birbirinden farklı
ve kompleks bir yaratılış…
Bu ani çeşitliliği çözebilmek için durmaksızın
çabalayan evrimciler şunu anlayamamaktadırlar: Bu olağanüstü olayın özel
bir sebebi vardır. Yeryüzünde yaşanan bu dönem, Kambriyen canlıları
gibi, yeryüzündeki tüm canlıların “yaratılmış” olduklarını göstermek
içindir. Darwinistlerin, yaratılış gerçeğine karşı verdikleri mücadeleye
en güzel, en etkili ve en kesin cevaplardan biridir. Düzen kurucuların
en hayırlısı olan Allah, Kendi Yüce Varlığı’nın ve üstün yaratma
sanatının delillerini bu örnekle sergilemiştir. Yeryüzünün her yanını
büyük bir mükemmellik ve kusursuzlukla sarmış olan üstün yaratılış
delillerini görmek istemeyenlere, yaklaşık 530 milyon yıl önce yaşamış
olan yaratılış harikaları delil olarak sunulmaktadır. Buna rağmen Yüce
Allah’a karşı mücadele içinde olanlar ise, dünyada boş bir oyalanma ve
asla ulaşamayacakları bir büyüklük isteği içindedirler:
Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız
(Allah), göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
O’ndan başka İlah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir,
geçmiş atalarınızın da Rabbidir. Hayır, onlar şüphe içindedirler;
oynayıp-oyalanıyorlar. (Duhan Suresi, 7-9)
Bu sayfada, insanları ayetlerde bildirilen
bocalamadan kurtaracak ve Allah’ın sonsuz kudretini görmelerini
sağlayacak yaratılış delilleri anlatılmaktadır. Günümüzden 530 milyon
yıl önce yani Kambriyen döneminde var olan canlıların bugün dahi bilim
adamlarını hayranlık içinde bırakan özelliklerine yer verilmektedir. Bu
yolla hayatın kökeni ile ilgili tek geçerli açıklamanın yaratılış
gerçeği olduğu, bir kez daha akıl ve vicdan sahibi insanların gözleri
önüne serilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder